Gün içinde etrafımızdaki insanlara ve etrafımızdaki insanların bize sıkça sorduğu bir sorudur ‘Nasılsınız?’. Bu çok sık sorduğumuz ve sorulan sorunun bir o kadar otomatikleşmiş cevabı da ‘İYİYİM, siz NASILSINIZ?’ olmaktadır. Bu diyalog o kadar otomatik bir şekilde gerçekleşmektedir ki nasılsınız sorusuna verilen iyiyim yanıtı aslında o an için gerçeği yansıtmayabilir. Bizler kendimizi gerçekten iyi hissetmesek de otomatik olarak iyiyiz diye yanıt veririz.
Bazen nadir olarak sorulan soruya ‘İYİ diyelim İYİ olalım’ diyerek aslında kendimizi iyi hissetmediğimizi ifade eden bir cümle ile karşılık veririz. Bu kısa iki diyalog bize birkaç açıdan kendimizle ilgili bilgi vermektedir. Nedir bilgiler, diye bakacak olursak öncelikle karşımıza gün içinde beynimizin söylediğimiz ya da yaptığımız davranışları birer kalıp halinde ve otomatik olarak gerçekleştirdiğini göstermektedir.
Hiçbir düşünce sürecinden geçmeden ve analizini yapmadan otomatik olarak gerçekleşen bu ve bunun gibi birçok davranışına sahibiz. Uyaranlara karşı verdiğimiz tepkilerin, davranışlarımızın bu kadar otomatikleşmesinin sebebi, yaşam içinde o davranışı ve benzer davranışları tekrar tekrar yapmamızdan kaynakladır. aslında beynimizin bu işlevi bizim için çok önemli ve uygulamada pratik kazanmak açısından çok faydalıdır. gün içinde verdiğimiz cevapları ya da yaptığımız davranışları tekrar tekrar baştan sona düşünmek bizim için çok zorlayıcı olurdu.
Örneğin, araba kullanmayı yeni öğrendiğiniz zamanlarda pedalların kontrolü, vites değişimi, direksiyon hakimiyeti ve yola bakmak gibi bir çok zihinsel ve davranışsal görevi yapmakta zorlandığınızı hatırlıyorsunuzdur. Bu davranışı yaparken içinde beyniniz için yeni karşılaştığınız görevler olduğu için daha fazla düşünce ve analizden geçirerek ve zorlanarak yapıyordunuz. Zaman içinde tekrarlamalar sonucunda bahsedilen görevleri otomatik olarak gerçekleştirmeye başladınız. Bu sizin hayat akışınız içerinde çok büyük bir kolaylık sağlar hale geldi.
Bu ve bunun gibi davranışları otomatik olarak gerçekleştirmek kıymetli, ve önemli ama bütün davranışlarımızı otomatikleştirmek bizi programları olup da çalışan makine ya da robotlardan farksız kılmazdı. Dolayısıyla her davranışımızın otomatikleşmesi gerekmez hatta otomatikleşmemeli tıpkı NASILSINIZ? sorusuna verilen cevap gibi…
Sürekli tekrarladığımız bu soru ve cevabı otomatikleştirmemek sanıyorum kendimizle ilgili olarak karşı tarafa daha net ve daha gerçek bilgi vermemizi sağlayacaktır. Etrafımızdakilere sorduğumuz, etrafımızdakilerin bize sorduğu bu soruyu kendimize hiç soruyor muyuz? Bugün Kendimi Nasıl Hissediyorum? diye bir düşünüyor muyuz? MUTLU mu?, SEVİNÇLİ mi?, ÖFKELİ mi? ÜZÜNTÜLÜ mü? COŞKULU mu? ÇÖKKÜN mü? KAYGILI mı?
Bugün NASILSINIZ? diye önce bir kendinize sorun ve bu sorunun en doğru ve gerçek cevabını önce kendinize verin. Çünkü bulunduğunuz durumu ve duygularınızı ne kadar doğru tanımlarsanız hayatınızda almak istediğiniz yolu daha iyi bulur ve o yolda daha rahat ilerlersiniz. Şayet hayatınızı ve duygularınızı tanımlamakta zorlanıyorsanız, bir karmaşa içinde olduğunuzu hissediyorsanız yada yaptığınız tanımlamalarda hayatınızın istediği gibi gitmediği kanatindeyseniz psikolojik destek için uzman bir psikologdan yardım alabilirsiniz.