Sosyal Fobi; başkalarının varlığı ile ilgili mantık dışı, ısrarlı bir korkudur. Olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan tüm korkuları içermektedir. Utanç verici bir duruma düşmekten, eleştirilmekten, alay edilmekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, reddedilmekten, beğenilmemekten duyulan korkudur.
Sosyal fobi oldukça yaygındır, yaşam boyu erkeklerde %11, kadınlarda ise %15 oranında görülebilmektedir. Bu fobinin başlangıcı, genellikle sosyal farkındalık ve başka kişilerle etkileşimin kişinin yaşamında çok daha önemli olduğunun düşünüldüğü ergenlik döneminde meydana gelir.
Kişiler bahsedilen bu korkulardan dolayı topluluklardan kaçınır ve utangaç bir tutum sergiler. Örneğin, toplum önünde konuşmak ve performans sergilemek, dışarıda yemek yemek, başaklarının olduğu yerde herhangi bir iş yapmak aşırı kaygı sebebidir.
Sosyal Fobi bazen utangaçlık olarak tanımlanır. Bu tanım pek doğru değildir. Sosyal Fobi utangaçlığın ötesinde bir utanma korkusudur. Kendi isteklerini açıkça ortaya koyamama, başkalarının beklentilerine fazla önem verme, hayır diyememe, aşırı derecede kendinin farkında olma, kendini fazla eleştirme, kendi hatalarını gözünde fazla büyütme, incelendiği düşüncesi ile kalabalık ortamlarda göz önünde bulunmaktan rahatsızlık duyma gibi eğilimler Sosyal Fobililerin belirgin özellikleri olarak sayılabilir. Sosyal Fobinin temelinde onaylanmama korkusu vardır. Kafasında sürekli başkaları ne der düşüncesi vardır. Kişi bu düşüncelerden kendini alıkoyamaz bir haldedir.
Sosyal fobi tedavisinde; Davranışçı Terapiden sistematik duyarsızlaştırma, maruz bırakma yöntemi ile fobilerin oluşmasında rol oynayan mantık dışı düşünce biçimini değiştirmek için Bilişsel Terapiden de faydalanılmaktadır.